8 Temmuz 2014 Salı

Dreamcatcher*

Eskiden hayal kurmak icin yataga erken girerdim. Zamanim olsun da bir suru olsunlar da maksimum mutlulukla uykuya dalayim diye. Boyle kalbinden midene dogru ciz eden bir mutluluk vardir ya. Sadece o kutsal ani yasamak icindi gece hayalleri benim icin. Yoksa icerik cok da onemli degildi o vakit. Her sey olabilirdi. Mesela "yarin sabah uyanayim, deniz dumduz ve buz gibi olsun" ya da "yarin bisikletle Gumuldur'e giderken ben" gibi. 


3 ay tatilde annen seftali soysa bile denizden gelince yine o ciz eden mutluluk vardir zaten cok da sorgulamamak lazim aslinda dunu bugunu. Seftali ya seftali. Denizden gelmissin yanaklar omuzlar kipkirmizi yaniyor. Ciller yuzunde duvardan duvara hali misali. Saclar islak, tuzlu. Tuz ve dunden kalma sampuan kokusu birlesmis. Mis gibi. Denizden cikip gelmissin iste. Karpuz mu seftali mi? Seftali lan tabi. Seftalinin hayalini kurdurtmayacagim tabi simdi kendime mutlu olmak icin. Dolapta bir tane var zaten cok yumusamis. Yenmez. Boyle kutur kutur olacak. Bitmesin diye catala batirdigin dilimi ucundan isiracaksin. Oyle paldir kuldur yemeyeceksin. Zaten sofbendeki su da isinmadi daha. Rahat ol. Harcamayacaksin seni mutlu eden seyi bir cirpida. İcindeki mutluluk "ciz" ini buldun mu kolay birakmayacaksin. Birakma, birakirsan biter. Cok cabuk biter. Uzulursun. Gec girdim yataga ama hala bir hayalim var. Seftali degil baska.





*Kuzey Amerika Kızılderililerinde kâbuslardan korunma amacıyla kötülükleri yakalayıp yok eden ve söğüt dallarından yapılma bir kasnağın ip ya da babicheile örümcek ağı ya da kar ayakkabısı gibi örülmesiyle oluşturulan el yapımı nesne