4 Ocak 2011 Salı

dön dedi bana İzmir.

Bir elveda yazısı yazmanın vaktidir şimdi. Elveda yazısını hak edecek kadar yaşadım sanıyorum burada. 3 ay, 3 aydır. 2010'un sonu geldi ben gider oldum buralardan. Benim 2010'um bol bol oldu. Vedalı, inişli, çıkışlı, dersli, tezli, işli, nişanlı oldu. Ona da elveda dedim. Mutlu yıllar btw!

2011 biraz kötü geldi bana... Başka bir ülkenin başka güzel bir şehrinde Genova'da 4 senedir görmediğim şeker arkadaşımla karşılasam da onu, buruktu içim. Sonrası da buruk oldu. 38,5 derece ateşle gözümü açtım Ocak ayının ilk gününe. Sonrasında panik bir İtalyan doktor, 1000 mg.lık Augmentin antibiyotik ve hoşçakal ciğerlerim.

Bir yere veda ederken grip olma gibi bir geleneğin öncüsü olduğumdan bahsetmiş miydim daha önce? Hemen bahsedeyim. Şu ana kadar nereye gidersem gideyim, ne kadar kalırsam kalayım yaz olsun kış olsun farketmez hep dönüşe 1 2 3 gün kala grip olurum ben. Ne bünye ama... Terk edişlere hafif yüreğimden daha önce bahsetmiştim. Fillerini de mikroplarını da alıp geliyor acımasızca.

Hem gitmek isteyip hem de kalmak istemek nedir bilirsiniz. Allah kimsenin başına vermesin diyor, İtalya "en"leriminden oluşan top 10 listemi beğenilerinize sunuyorum:

1- Roma...Nasıl güzel bir şehirdin sen Roma, hala öylesin de benim değilsin?!?
2- Sicilya şarapları ve peynirler... İçtim, yedim, sevdim.
3- Uffizi...Müzelerin en güzeli, en büyüğü, en bitmeyeni.
4- Venedik sokakları...Soğuğa, yağmura, kanal baskınlarına aldırmadan saatlerce yürürüm gıkım çıkmaz.
5- Marocchino...Sadece bir kahveyle kısıtlamak istemiyorum ama bu kahveyi çok sevdim ben...Sadece Piemonte'de biline.
6- Mishito'yla sabah brioche'ları...Taze ve sıcak bir brioche için sabah 6'ya kadar uyumayan bir ben bir ben daha.
7- Christmas ışıkları...başka yerleri bilmem ama Torino, Roma, Milano sokakları coşkuma coşku kattı benim.
8- Little House...Öğlen yemeklerinin vazgeçilmez aile restoranı, bir "aile salonumuz klimalıdır ve üst kattadır" yazısı eksik, o kadar Türk ama İtalyan, o kadar şeker bir aile. Mamaları da pek güzel.
9- Broşlarıma broş kattığım, adını unuttuğum Corso Liberta'daki tükkan...
10-Torino, River Po...Ben orada huzuru buldum nedense. Hıçk!


Top 10, sondan başa yapılmaz mıydı? Coşkumu mazur görün:)

Geldikten sonra, Defnoş yumuşması, anne baba abla kucaklaşması, minnoş Muffin le Oi Va Voi konseri, dostlarla 3 gün geri sayımla kavuşma, başlı başına bir İzmir gibi önemli detaylar "elveda"mı kolaylaştırıyor. Zor çıkacak bak ama yine...
Elveda Vercelli...Baybi.

şarkım da bu olsun, çok da hüzünlenmeyelim:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder